Maslaktaki Jandarma Alayına götürüldüğünü daha sonra İbrahim Şahin’e anlattığını ve onunda bu işe hayret ettiğini, polis memurlarını İbrahim Şahin’in korumaları olması.
Maslaktaki Jandarma Alayına götürüldüğünü daha sonra İbrahim Şahin’e anlattığını ve onunda bu işe hayret ettiğini, polis memurlarını İbrahim Şahin’in korumaları olması nedeniyle tanıdığını, cep telefonunu ve arabasını da İbrahim Şahin’in hatırına bu polis memurlarına verdiğini, Maslakta Jandarma Alayında tutulup serbest bırakıldıktan sonra da ara sıra polis memurları Ziya ve Ayhan ile görüşmelerinin olduğunu, Tarık Ümit’in kim olduğunu birkaç defa bu polis memurlarına sorduğunu ve arkadaşımız, onu tanıyoruz diye cevap aldığını, Ayhan Akça’nın adı en son kurye Dilek olayında duyulmasından sonra ağabeylerinin kendisine nasihat ettiğini ve bu polis memurları ile görüşmesini azaltmasını istediğini, bir ağabeyisinin önceleri İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını, şimdi ise DYP İstanbul Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Ziya ve Ayhan’ın Ankara’da görevli polis memurları olduğu ancak İstanbul’da oturdukları, polis memurları Ziya ve Ayhan’ın Abdullah Çatlı’dan ve ülkü ocaklarından bazı kişilerle konuşmalar yaptığına tanık olmadığını, If you have any thoughts concerning in which and how to use
Escort DiyarbakıR, you can contact us at the site. ağabeyisinin Abdullah Çatlı’yı tanıması gerektiğini, kendisinin kanunsuz bir işi olmadığını, hayatında ilk defa JİTEM’e gittiğini, ikinci kez de komisyona geldiğini, Ankara’da görevli olan ve genellikle hafta sonlarında İstanbula gelen polis memurları Ayhan ve Ziya’nın Karayolu ile İstanbul’a geldiklerini, Kıbrısla bir ilişkisinin olmadığını, Azerbaycan, Bulgaristan, Tunus ve İtalya’ya birer defa turistik gezi amacıyla gittiğini" belirtmiştir.(Ek:204)
Tape No: 10677, 02.06.2008 günü Erhan GÖKSEL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E. GÖKSEL'in "Ya dün geç saate kadar dün anormal reklam yayınladılar dün akşam saat dokuzdu ben hareket ettim dokuz buçukta buluşuyoruz biraz program öncesi konuşuyoruz tam ben yoldaydım Ömer bey dediki çok baskı altındayım durdurmak zorundayım ki pazar günü anormal reklam yaptılar sadece 6 kere tanıtım filmi girdi saat sekizden on a kadar hatta benlen konuştuktan sonra bile reklam devam etti sonra bir on beş dakka sonra bir şey oldu şey koydular rivayetlere göre Veysel hocanın şeyleri ona gelen şeyler birileri daha buluştı o yüzden işte kamuoyu yaratıp arkasında kamuoyu falan birşey bulursa direnmeye çalışıyor diye ama adamcağız çok yıprandı yani hiç kimse çünkü ben geçen cuma basın toplantısı yaptım Cumhuriyet bile gelmedi ya yazmadı geldi de yazmadı" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yazmaz Cumhriyet bak güzel kardeşim bunu öğrenin Cumhuriyet hiç kendisinin dışında kendisine biat etmemiş hiç kimsenin parlamasını ön plana çıkmasını istemez" "İyi ettin şeyi de beğendim yani işte bu adamlar baskı altında yaptıklarına teşekkür ederiz falan falan" , "Bu
Tuncay kuruyormuş televizyonu" dediği , E. GÖKSEL'in "Yani ne bileyim emin değilim" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Televizyonu kuruyormuş birde digitürke giriyormuş onlan pazarlık halindeymiş" dediği, E. GÖKSEL'in "Digitürke girerse biraz yüksek kesime seyrettirir yani şey yapar" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tabi tabi demek ki bizim o seninde kulağına gelen o 15 milyon dolar bunda yani parası var görünüyor" dediği, E. GÖKSEL'in "15 milyon dolar aldığından hiç kuşkum yok ya" dediği, Y. KÜÇÜK'ÜN "Hayır sadece ..." dediği, E. GÖKSEL'in "Ahmette doğrular onu yani sorarsan" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır Yılmazlara gitmemiş o para anlaşılan kendisinde çünkü ekibini tutuyor Merdan gidiyor öbürleri gidiyor yani ... severdi Merdanı bu heyet tutardı bu İpekler çok zayıf şu anda ne yapacaklar o televizyon hiç bir şeye yaramaz, hiç bir şeye yaramaz, hiç bir şansları yok, eğer Tuncay bu prestij kaybını yükseltebilirse benim duyduğuma göre işte bana da böyle Yalçın Küçükle şunla bunla program yaparız o epey prestij kaybetmiş diyorlar ondan olabilir bence ama benim anladığım paraları var digitürkle de anlaşacaklarmış, digitürkle anlaşınca kablo yayına geçiyor sizin söylediğinize" dediği, E. GÖKSEL'in "Evet tabi tabi özellikle AB grubu için önemli" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Mehmet gelince görüşecez" dediği,
Tape No:9121, Şüphelinin 05.11.2008 günü saat:16.46 da X Bayan ile yaptığı telefon görüşmesinde; (görüşme ATO dan yapılıyor) Kendisinin "... iddanemeyle ilgili ..herhangiyeni bilgi var mı" diye sorduğu, X Bayan'ın "Yeni bilgi yok en son söylemiştim size işte 4-5 ay" dediği, kendisinin "Bana da başka kaynaklardan da geldi aynı şey..." "Yerel seçim sonrası" "...Tuncay la ilgili bazı olumsuz rivayetler dedikodular geliyor kulağımıza ama onun ötesinde bu iş bitti böyle olmaz yani şey yapamıyorlar Kıvrıkoğlu Sivil Paşayı tutuklayamıyorlar başka birisi ilave etmek istedikleri var onları edemiyorlar çeşitli nedenlerle ..bekliyorlar ..." dediği ve Merdan YANARDAĞ ile de görüştüğünü anlattığı görüşme ile ilgili olarak; burada görüşmeyi yaptığı bayanın ATO da çalıştığını, ismini söylemek istemediğini, kendisinin Ato da araştırmacı olduğunu, kendisine zaman zaman Sabatayizm konusunda haber kupürleri kesip verdiğini, bazen çalışmalarını düzenlediğini, Sinan AYGÜN'ün de bunları bildiğini, Ergenekon soruşturmasında, ikinci iddianamenin ne zaman hazırlanacağını sorduğunu, çevreden duyduklarını söylediğini, Ergenekon dosyasının zayıf görüldüğünü ve yeni isimler ilave edilmek istendiğini, Hüseyin KIVRIKOĞLU paşanın da adının geçtiğini, zaten ART nin sahibi Mustafa ÖZBEK ile kendisi hakkında bazı televizyon kanallarının kampanya yaptığı için yeni gözaltına almalar beklendiğini , ..Merdan YANARDAĞ'ı yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, Kanal Biz'in yöneticilerinden birisi olduğunu, Kanal Biz'i Tuncay ÖZKAN'ın kurduğunu, şu anda faaliyetinin olduğunu ancak yayınlarının eksik ve programlarının yetersiz olduğunu, Kanal Biz de program yapması için kendisine teklifte bulunduğunu beyan etmesinden şüpheli Yalçın KÜÇÜK'ün, Sinan AYGÜN, Merdan YANARDAĞ, Ahmet Tuncay ÖZKAN, MUSTAFA ÖZBEK'le örgütsel irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.