1945 yılında Gaziantep’te doğduğunu, 1975 yılında Süleyman Demirel’in özel müşaviri olarak Başbakanlık’ta görev yaptığını,1977 yılının ikinci yarısında II MC Hükümeti.
1945 yılında Gaziantep’te doğduğunu, 1975 yılında Süleyman Demirel’in özel müşaviri olarak Başbakanlık’ta görev yaptığını,1977 yılının ikinci yarısında II MC Hükümeti sırasında Korkut ÖZAL’ın İçişleri Bakanlığı döneminde Müsteşar Yardımcılığı, Turgut Özal’ın Müsteşarlığı döneminde, onun yardımcılığını yaptığını, 1980 yılında 12 Eylül’den önce yayınlanan gizli bir genelge ile Devletin Güvenlik Koordinatörü yapıldığını, Emekli Korgeneral Rüştü Naipoğlu, Emekli Hava Korgenerali Refik Işıtman ve Emekli Albay Kadir Bilgen’den oluşan o tarihte artan terör olayları ile meşgul olan bir güvenlik koordinasyon ekibi kurduklarını, MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet İstihbarat Dairesinden gelen bilgilerin bu kurulda değerlendirildiğini ve o tarihte Başbakan olan Süleyman Demirel’e arz edildiğini, o tarihte Başbakanlık Müsteşarı olan Turgut Özal’a da bilgi verildiğini, Başbakanlık Müsteşar Vekilliği ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Vekilliği görevlerinde bulunduğunu,12 Eylülden sonra da 35 gün Başbakanlık Müsteşarlığına vekalet ettiğini, Necdet Calp’in Başbakanlık Müsteşarlığına getirilmesi üzerine onunla 5 ay süre ile çalıştığını, Şubat 1981 ayında Süleyman Demirel’i ziyarete gitmesi nedeniyle görevinden alındığını, görevinden istifa ederek Kayseri Erciyes Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalıştığını, 1983 yılı sonunda Anavatan Partisinin iktidara geldiğinde Başbakanlık Müsteşarlığına getirildiğini, 1986 yılının Ağustos ayı başına kadar bu göreve devam ettiğini, o tarihteki ara seçimlerde Gaziantep’ten Milletvekili adayı olduğunu, Milletvekili seçildiğini, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak göreve başladığını,1987 erken seçimlerinde Gaziantep Milletvekili olarak yeniden seçildiğini, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olduğunu, Mart 1989 tarihinden itibaren de ANAP Gaziantep Milletvekili olarak devam ettiğini,17 Haziran 1989 tarihinde ANAP’tan istifa ettiğini, 20 Ekim 1991 seçimlerine iştirak etmediğini, 23 Kasım 1992 tarihinde de Yeniden Doğuş Partisini kurduğunu, halen Genel Başkanlık görevini yürüttüğünü,
Emperyalist Türkiye kitabı incelendiğinde; "eğer bir kimse MUSTAFA KEMAL 'i sevecen gösterirse, bir başkasının filmini yapmış olur" "Mustafa Kemal, çok vesveseli, hep kıstınlmışlık kompleksi içinde yaşayan, sevgisiz bir insandır. Annesini sevmez" "annesinin cenazesine gitmiyor" "sevgisiz ve acımasızdır. Maliye Nazır'ı Mehmet Cavit'i astırdığı akşam, bir balo düzenlemeye dikkat ediyor" "sevgiyi bilmeyen, acımayı bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkezi kendine karşı komplo hazırlayıcısı olarak gören, bir aydınlanmamacı despot olan Mustafa Kemal 'i hiçbir romancı ya da yönetmenin sevimli yapabileceğine ihtimal vermiyorum. En gerçekçi film, müthiş İvan'ın başarısız bir kopyası olabilir" şeklinde yazdığının tespit edildiği hatırlatılarak Atatürk'e bu şekilde hakaretler etmesinin sebebi sorulduğunda; kendisinin Atatürk'e hakaret etmediğini, Atatürk'ün çok zor bir iş yaptığı için gerçekçi olduğunu, bunların kendi beyanları olduğunu, ancak buradaki mananın büyük bir dönüşüm yaptığı için belli bir katılık içinde olduğunu, Sekizinci Henri, Müthiş İvan gibi bazı şahıslara benzetildiğini, kendisinin de bunları anlatmak istediğini, kitabın 16 yıl önce çıktığını, kimsenin bunda hakaret görmediğini, çok gerçekçi bir anlatım olduğunu, toplumda büyük bir değişim yaptığı için toplumda aydmlanmacı despot tipi olduğunu, kendisinin söylemek istediklerinin bu olduğunu, yoksa herhangi bir hakaret amaçlı söylem olmadığım,
Sonradan araştırdığında Adana havaalanında bir kişinin sahte pasaport veya sahte vizeyle ele geçirildiğini ve bu kişinin bunu Yaşar Öz’den temin ettiğini, onun marifetiyle aldığını söylediğini, Adana Emniyet Müdürlüğünün de İstanbul Emniyet müdürlüğüne "Yaşar Öz’ün bir olaya katıldığı, böyle bir şeyi tanzim ettiği iddia olunmaktadır, şahsın yakalanarak ifadesinin alınmasını ve nüfus cüzdan suretinin gönderilmesini, başka bir suç unsuru var ise adliyeye sevki" şeklinde yazı gönderdiğini, yapılan araştırmada Yaşar Öz’ün İnterpol ile Emniyet ve Adalet makamları tarafından aranmadığının anlaşılması üzerine silahların incelenmesi ve gerekli zabıtların düzenlenmesinden sonra Emniyet Genel Müdürüne hitaben "yapılacak soruşturmaya esas olmak üzere, değerlendirilmek maksadıyla evraklar ve silahlar ilişikte gönderilmiştir" şeklinde yazılıp gönderildiğini, sonradan yaptığı incelemede pasaportların devlet tarafından verildiği ve belgelerin de yetkililer tarafından düzenlendiğinin, Yaşar Öz’ün yapılacak olan bir istihbarat operasyonunda devlet tarafından kullanılacağının söylendiğini öğrendiğini, daha sonra zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile karşılaştığında konuyu sorunca "büyük bir operasyon hazırlanıyor bu istihbarat ile ilgili, bunlardan da istifade edilmesi için biz bu hazırlığı yapmıştık, çalışma devam ediyor" şeklinde cevap aldığını,
If you have almost any inquiries concerning wherever along with how you can make use of
escort diyarbakır, you are able to call us in our own web page.