Cumhuriyet Halk Partisi

Kommentarer · 23 Visningar

Ömer Lütfi Topal cinayetinin işlenmesini takiben olayı çözmek üzere çalışmalara başladıklarını, bu cinayet konusunda Asayiş Şubesinin ihbar aldığını bu ihbarda üç özel harekat.

Ömer Lütfi Topal cinayetinin işlenmesini takiben olayı çözmek üzere çalışmalara başladıklarını, bu cinayet konusunda Asayiş Şubesinin ihbar aldığını bu ihbarda üç özel harekat mensubu ile iki sivil şahsın bu eylemi yaptıklarının belirtildiğini, bunların hepsi aynı gün Emniyet Müdürlüğüne alındığını, yapılan incelemede ve olay yerinde kalan silah üzerindeki şarjörde bulunan band üzerinde kalan parmak izi ile bu şahısların parmak izinin karşılaştırıldığını, ve herhangi bir bulguya rastlanmadığını, bu konuda yardımcısı Bilgi Ünal’ın olayı takip ettiğini, ertesi gün Sedat Bucak’ın kendisini aradığını, özel harekatçıların neden alındığını sorduğunu, o anda konuyu kendisi de bilmediğinden inceleyeceğini söylediği, ikinci kez aradığında da tahkikatla ilgili alındıklarını söylediğini, daha sonra da birkaç kez aranmış olduğunu ancak bir daha görüşme fırsatı bulamadığını, daha ertesi gün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ’un kendisine geldiğini, Bakan tarafından gönderildiğini, alınan şahısların neden ve niçin alındığını sorduğunu, kendisinin de alınan bir ihbarın değerlendirilmesi sonunda alındıklarını, ancak bir bulguya rastlanmadığını, öğleden sonra Bakanın İstanbul’a geldiğini ve Vali ile birlikte onu karşıladıklarını, Vali ayrıldıktan sonra Bakanın kendisinden olayı sorduğunu, ona da olayı anlatarak herhangi bir bulguya rastlamadıklarını ilettiklerini, onun da peki o zaman Emniyet Genel Müdürlüğü de bir incelesin, diyarbakır oruspu bir mahzur var mı? diye sorduğunu, kendisinin de bir mahzur bulunmadığını zira suç teşkil edecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirttiğini, Bakanın da gönderin o zaman dediğini kendisinin de talimat verilmesini istediğini, Bakanın peki ben hallederim seni ararlar dediğini bunun üzerine Yardımcısının talimat verdiğini ve Bakan talimatı bunları Genel Müdürlükten gelip alacaklar dediğini, akşam saatlerinde İbrahim Şahin’in kendisini arayarak konuştuklarını, In the event you adored this informative article and also you would like to receive details regarding escort Diyarbakır kindly go to our own webpage. ona Bilgi ile irtibat kurarsa onları alabileceğini söylediğini, Basının yanlış değerlendirmeler yapması nedeniyle, görmemeleri için bunları turnikelerde teslim alıp götürdüklerini öğrendiğini, bilahare Susurluk Olayının patlak verdiğini, ondan sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanla görüşmeleri olduğunu, onlara, bu şahıslar hakkındaki düşünce ve karinelerinin tam alındığını, biraz süre verilmesi halinde bu şahısların suçlarını inkar edemeyecek hale geleceklerini, hatta yan delillerin tespitiyle birlikte itiraf bile edebileceklerini belirttiğini, Cumhurbaşkanının kendisine kaset, belge, video bandı olup olmadığını sorduğunu, kesinlikle böyle bir şeyin olmadığını belirttiğini,

"Ben de ifademde bu tertipleri ÖKK (Özel Kuvvetler Komutanlığı) içindeki ABD'ye bağlı yasadışı kuvvetin düzenlediğini söyledim ve zapta yazdırdım. Bu düzmece işlerde niçin ısrar ediyorlar? İki nedeni var: Kriz bölgelerinde müdahale misyonuna ve ABD 'ye cepheden karşı çıkan tek hareketiz. Üstelik 27 Mayıs devrimcilerini Köy enstitüleri, önemli devrimci aydınları v.b anti Amerikan ve antiemperyalist bir güç birliğine topluyoruz. CHP'yi altı oka doğru çekebilen etkilerimiz oluyor. Birincisi bu. İkincisi tahmindir. Bu belki bizim üzerimizden kendi hasımlarına vuruyorlar. 1996 sonbaharından beri Amerikancı ve şeriatçı güçler BÇG'yi, 28 Şubatı, ordu içindeki Kemalistleri hep PERİNÇEK ile işbirliği yapmakla suçladılar. Bu gerçek değildi. Elbette Kemalist devrimin kazanımlarının savunulmasında arada ilişki olmaksızın aynı cephede savaşıyoruz. Ama bir işbirliği, ilişki yok. Ancak böyle göstermek Amerikancı şer cephede oluyorlar ve tecrit etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda bizi de sürekli hedef göstererek etkisiz kılmak üzerimize yürünmesini sağlamak istediler. Genelkurmay 'a ve 28 Şubata hep benim üzerimden saldırdılar. ABD temsilcileri görüşmelerde benim tekzip edilmemi v.b istediler. Şu anda Bülent ORAKOĞLU başlattı benim üzerimden hedeflerine atış yapıyorlar. " yazdığı,

Dokümanın (95) ile numaralandırılmış, üzerinde "Yalçın KÜÇÜK, Paris, 11 Haziran" hitabıyla başlayan faks çıktısı sayfasında, "Ne oluyor? Refah Partisi kapatılsın dedim, kapatıyorlar. İmam Hatipler dedim, Hedef alındı. Hakim ve savcılardan İmam Hatipliler atılsın dedim, ordu kabul etti. TGRT, İhlas dedim, sistem hücuma geçti. " "Ne oluyor? Ordu beni demek ki iyi izliyor. " "Şimdi yeni bir yazı gönderiyorum sicil çıktı... Genelkurmay hepimizi nöbete çağırıyor. Ben ise Genelkurmay 'in benim işaret ettiğim çizgiye gelmesinden memnunum " yazdığı, -(10) sayfa "Yalçın KÜÇÜK" ibaresi elyazması ile başlayıp "istanbul 1998" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı ve el yazması 10 sayfalık doküman içeriğinde, Çeşitli tarihlerde tutulmuş olan notların bilgisayar çıktılarının olduğu, -(56) sayfa (l)'den (56)'ya kadar numaralandırılmış üzerinde "TBMM Tutanak Müdürlüğü " ibaresi bulunan dokümanın içeriğinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Türkbank" ihale sürecinin araştırılması için kurulan komisyonun yaptığı çalışmalarına ait (56) sayfa tutanakların olduğu, -(1) adet Andıç ibaresi ile başlayan, diyarbakır oruspu İKK GÜV.D. :3590 Nisan 1998 ibaresi ile devam eden, "bilahare tespit edilecek" ibaresi ile biten (16) sayfadan oluşan dokümanın içeriğinde;
Läs mer
Kommentarer