1900C'de Boston'daki Logan Uluslararası Havalimanı'na Uçuş

코멘트 · 107 견해

"1952 Balıkesir Manyas doğumlu olduğunu, Ömer Lütfü Topal, cinayetinde olay yerinde 2 tane kaleşnikof tüfek bırakılmış olduğunu ve bu tüfeklere ait boş kovanlar ile İstinye.

"1952 Balıkesir Manyas doğumlu olduğunu, Ömer Lütfü Topal, cinayetinde olay yerinde 2 tane kaleşnikof tüfek bırakılmış olduğunu ve bu tüfeklere ait boş kovanlar ile İstinye tarafından çalıntı olduğu anlaşılan bir arabada ameliyat eldivenleri bulunduğunu, teknik büronun yaptığı çalışma sonucu tüfeklerin bir tanesinin Şarjörü üzerinde "Taramaya müsait değil, ancak mukayese müsait yarım bir parmak izi bulunduğu" şeklinde tesbit yapıldığı, bu olayı Bodrum Torba’da Regata Oteli ortaklarının öldürülmesi olayının bir misillemesi olarak değerlendirildiğini, Ömer Lütfü Topal’ın Regata Oteline ortak olduğunu, bu otelin ortaklarından birisinin Ömer Lütfü Topal tarafından öldürüldüğü şeklinde kamuoyunda konuşmalar olduğunu, hatta konu ile ilgili olarak Muğladan bir ekibin gelerek İstanbulda 15 gün çalıştıklarını, Cinayet bürosuna gelen bir ihbarda özel harekatçı memurların isimlerinin verildiğini ve bunun değerlendirilmesi lazım geldiği yolunda oluşturulan ekipte bir kanaat uyandığını, bu durumu İl Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğluna da aktardığını, ve olumlu görüşünü aldıklarını, bunun üzerine bir memurun İstanbuldan birisinin de İzmir’den alındığını, üçüncüsü olan Ayhan’ın da arkadaşlarını sormak için Şubeye geldiğinde alındığını,

Tape No:9104, 10.11.2008 günü Yusuf ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; YUSUF'un "Sayın hocam saygılar İşçi Partisi genel merkezinden YUSUF", "Şimdi 16'sında NİĞDE'deki konferansınız ile ilgili bir problem çıktı yardımınıza ihtiyacımız var, problem şu", "Emniyetten sizin yani panelistlerin daha doğrusu yanlız sizin değil Kimlik Fotokopinizle İkametgah il muhaberenizi istemişler arkadaşlar da zor Should you loved this information and you want to receive more info relating to Escort DiyarbakıR generously visit our own web-site. durumda kalmışlar acaba mümkün müdür bir faks çekmeniz" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "...bu engel çıkartmaktır" dediği, YUSUF'un "Kayseri'dekinde çıkartmamışlar hiçbir şey istememişler ama" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Efendim biliyoruz olur mu siz de Partidensiniz" dediği, YUSUF'un "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Siz onları bi söyleyin şey yapın ben tabi benim bilgim de yanlış olabilir ama yanlış olsa da olmasa da ikametgah kalktı ve ayrıca onlara söyleyin YALÇIN KÜÇÜK TÜRKİYE TELEVİZYONLARI DESİNLER beni bilmiyorlar mı" dediği, YUSUF'un "Biliyorlar tabi hocam ama işte" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Böyle şeyler ama siz de partilisiniz yani", "...ben yüzyıldır dernekçilik yaparım" dediği, YUSUF'un "Evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Orda da verebilirsin orda bir sorun yok gelecek verilicek dersin" dediği, YUSUF'un "Tamam" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tamam ben o arkadaşlarınıza söyledim benim gelmem tabiatıyla pazar günü Ankara 'ya dönme imkanlarını dönicek miyiz dönmiyecek miyiz onları araştırıcaklardı" dediği, YUSUF'un "Şöyle olabilir bilgim dahilinde sayın Mehmet Bedri Gültekin de o gün araçla Ankara 'ya gelir " dediği,

İnsan sermayesi teorileri, bir kişinin onları bir işveren için potansiyel olarak değerli kılan eğitimine, bilgisine, eğitimine, deneyimine veya becerisine atıfta bulunur. Bu, tarihsel olarak cinsiyete dayalı ücret farkının bir nedeni olarak anlaşılmıştır, ancak belirli mesleklerdeki kadınlar ve erkekler benzer eğitim seviyelerine veya diğer niteliklere sahip olma eğiliminde olduğundan artık baskın bir neden değildir. İşlerin ve işçilerin bu özellikleri kontrol edilse bile, belirli bir meslekte kadınların varlığı ücretlerin düşmesine neden oluyor. Bu kazanç ayrımcılığı, kirlilik teorisinin bir parçası olarak kabul edilir. Bu teori, kadınların baskın olduğu işlerin, sadece meslekte kadınların varlığından dolayı işlerden daha düşük ücretler sunduğunu öne sürüyor. Kadınların bir mesleğe girmesi, işle ilgili prestij miktarını azaltır ve daha sonra erkekler bu meslekleri terk eder.[21] Kadınların belirli mesleklere girmesi, daha az yetenekli işçilerin işe alınmaya başlandığını veya mesleğin vasıfsızlaştığını gösteriyor. Bu nedenle erkekler, kadın egemen mesleklere girmek konusunda isteksiz davranmakta ve benzer şekilde kadınların erkek egemen mesleklere girmesine karşı çıkmaktadır.[22][sayfa belirt]

Sanık Tunç AKKOÇ'tan ele geçirilen Samsung marka 1399 seri numaralı harddisk içerisinde; "Ankara Attila İlhan Kültür Merkezi Etkinlikleri" başlığı altında; 10 Ocak 2008 Söyleşi, Devrimler Çağı Bitti mi?, Yalçın Küçük Sanık Turhan ÇÖMEZ'in Asus marka bilgisayarı içerisindeki Western Digital marka harddisk içerisinde; "Yusuf Ziyad.doc" isimli bir msvvord belgesi tespit edilmiştir. "Yusuf Ziyad.doc" isimli MSvvord dosyası incelendiğinde; yusuf_ziyad07@yahoo.co.uk isimli e posta adresinden gulerkomurcu@superonline.com isimli e posta adresine gönderilen e postanın turhancomez@yahoo.com isimli e posta adresine yönlendirildiği, içeriğinde ise, Yusuf Ziyad isimli şahsın Irak Kürdistan Federe Bölgesinde yaşayan Türkiyeli bir Kürd olduğunu ifade ederek söz konusu e-posta ekinde TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NDE ÇETELEŞME GERÇEĞİ başlıklı yazısının olduğu, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NDE ÇETELEŞME GERÇEĞİ başlıklı yazıda "İtirafçı Alaattin Kanat, Tuğgeneraller H.K ve Veli Küçük gibi isimler Kürdistan'daki birçok faili meçhul cinayet ve terör hareketinin yürütücüleri oldular. " yazdığı, 6. sayfasında, Ermeni gazeteci Hrant Dink'in katlinin arkasında da JİTEM, Veli Küçük ve Emniyetin olduğunun yazdığı, 8. sayfasında, Tetikçi, polis ve askerlerce kahraman gibi karşılanmış, İstanbul valisi ve Emniyet müdürü yeni cinayetler için yerinde bırakılmış ve baş aktörlerden Veli Küçük'ün yanından dahi geçilmemiştir yazdığı, 13. sayfasında, "Bu Oluşumların Başındakiler'" başlığı altında, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, AKP'li Turhan Çömez, birinci Ordu Komutanı emekli Org. Hurşit Tolon, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur (Atatürkçü Düşünce Derneği genel başkanı), NATO eski Özel Harp Dairesi'nde başkanlık görevi de yapmış olan Fikri Karadağ, Özel Hareket Dairesi eski başkanı İbrahim Şahin, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği'nin Genel Başkanı Taner Ünal, Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Türk-Metal-İş Sendikası'nm 32 yıllık Genel Başkanı Mustafa Özbek, MGK eski Genel Sekreteri Tuncer Kılmç, emekli astsubay Mahmut Öztürk, Danıştay saldırganı Alparslan Arslan, emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk, Kemal Kerinçsiz, İstanbul Ülkü Ocakları eski başkanı Levent Temiz, Türk Ortodoks Patrikhanesi'nden Sevgi Erenerol, Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, Bekir Öztürk, İP Genel Başkam Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Sedat Peker isimlerinin yanı sıra, birçok emekli asker, bürokrat, siyasetçi, öğretim görevlileri ve iş adamlarının isimlerinin yazılı olduğu,
더 읽기
코멘트